Tam Avm’den yada Magazalarin Bulundugu Caddeden Tam cikicakken mango bulup giren kizlar rb liyebilirmi ben bi otnek veriyim kesinlikle #asosyalmal tabi kesinlik yok  tahmini Ben olsam Tam avm lerin cikisina Mango yapardim Bendede Tam cikicakken bi D &r ye yada herhangi bir elektronik esya dukkanina giriyorum

Asli Bu Gece Bir Siir Yazcam Bak gor sana rakip olcam  aa dur yazmistim gecen gun onu atarim   bu arada alan adimi degustirdim at-ist ti fazla sacmaydi seninkine benzer bise yaptim ama tekrar degiatircem oneri verebilirsin  aklimda dijitalkumsaati var #asosyalmal Her Turk Sair dogar  

Az Once Rondom Guleyim Dedim Sonunda “SBS” cikti ne bicim egitim sistemiyse artik bilincaltimiza yerlesmis bir an olsun aklimizdan cikmiyo SBS devri kapanmasina ragmen demek SBS hala olsaydi SBSSBSSBS:) Diye gulerdik seneye de Teog gecmesine ragmen bizi Teog derinden etkiler assqgTEOG:) diye guleriz

Hatırlıyorum da  8.sınıfta fen dersinde besin piramidi konusunu işlemiştik.Piramidin en alt kısmında üreticiler,üstünde otçullar,onunda üstünde etçiller en üstte ise leşçiller bulunuyordu.Üreticilerin besin üretebilmesi için fotosentez yapması gerekmiyor muydu?Fotosentez içinde su olması lazım değimliydi.Yeterli su olmaz ise fotosentez yapamazdı ve besinini üretemezdi.Üretemezse ne mi olur? Bitkiyle beslenen otçullar yok olurdu onunla beslenen  etçiller teker teker ölürdü.Doğanın dengesi bozulurdu.Peki su piramidin neresinde?Bana kalırsa tüm piramit silinip su yazılabilir.Çünkü su olmazsa tüm bu türler olmaz.Su bu kadar önemliyse niye ona gereken değeri vermiyoruz. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Fatih Karaaslan,2050 yılında 9,3 milyarlık dünya nüfusunda, 7 milyar insanın su kıtlığıyla karşı karşıya kalabileceğini söyledi.

Tabi ki de çare yok değil.Besin piramidini bir bütün olarak düşünüp suyun önemini anlayıp gerekli önlemleri alırsak besin piramidi ayrılmaz.Suyun önemini anlamak için şu benzetmeyi aklımıza getirebiliriz;Kan damarlardan geçer kalbe gelir pompalanıp kirli kan damarından geri gider, Su borulardan geçer evlerimize gelir kullanırız kirli su borularından geri gider.Suyun önemi budur.Su nefestir,hayattır,doğanın dengesidir,bugünlere gelebilmemizdir.Kansız bir insan nasıl olmuyorsa susuz bir dünyada olmaz.Su insanı yeniler,bitkiye can katar.Su insanın yapı taşıdır.

Şuana kadar sadece yaşam için gerekli olduğundan bahsettim.Sadece yaşamak için mi gerek? En önemlisi mutlu olmak için gerek.Rüzgarsız sonbahar düşünülemiyorsa susuz mutlulukta düşünülemez. The Beatles grubunun üyesi aynı zamanda aktivist olan John Lennon’un şu sözlerini inceleyelim;

"Ben çocukken annem bana hep hayatın anahtarının mutluluk olduğunu anlatırdı. Okula gitmeye başladığım zaman, sınavda bana ‘Büyüyünce ne olmak istiyorsun?’ diye sordular. Ben de onlara ‘Mutlu olmak istiyorum’ diye cevap verdim. Onlar bana, soruyu anlamadığımı söylediler. Ben de onlara, asıl onların hayatı anlamadıklarını söyledim."

Mutlu olmak için büyümek gerekmez aslında ne kadar küçüksek ne kadar su kaynağı fazlaysa ne kadar sorunlar az ise o kadar mutluyuz demektir.Ben bu yaşıma kadar mutlu olacağım diye mutluluğun ne olduğunu unutmuşum.Yaşayabilmek bilmek bile en büyük mutluluktur.Yaşamak içinde su gerekir.Ayrıca eski uygarlıkların belirli yerlerde kurulma sebepleri su kaynağına yakınlıktı.Herhalde eskiler ne kadar suya yakın olursak o kadar mutlu oluruz diye düşünmüş.Biz kendimizi düşünürsek eğer asla besin piramidinin parçalarını ayırmayız.

Eğer biz son yıllarda su kaynaklarımıza mutluluğumuza sahip çıkarsak torunlarımız hatta onların çocukları suyun ne olduğunu bilebilecek  ve mutluğun tadına varacaklar.Belki suyun az bulunması insanlara her damlasının kıymetinin bilinmesini gerektirecek ancak biz yaşayarak öğrenmeyelim eğer öyle öğrenirsek kan nakli için geç kalabiliriz.Ne kadar çabuk teşhis o kadar işimize yarar.Suyun sadece soyut yararları yoktur somut yararları da vardır.Cildi yenileme,hafızayı güçlendirme,kötü maddelerin dışarıya atılması gibi…Her şeyin başı sağlık her şeyin başı sudur.O su damlaları olmasaydı ne biz olurduk ne de başka bir canlı.Dünya boş bir taş olarak yaşlanıp giderdi.Diğer gezegenlerde niye hayat yok diye sordunuz mu hiç kendinize?Ben sordum oksijenin olmaması falan hikaye su olmadığı için yaşam yok.Bana kalırsa suyun değerini bilmeyen insanların elinden alınmalı en azından kaynaklar azalmaz.Mutlu olmak bir mutfak kadar yakındır bunu unutmayın…

"NASIL BİR KAFAYLA YAZMIŞSAM SUYUN ÖNEMİ HAKKINDAKİ YAZIYI John Lennon’a bağladım"

Not: #asosyalmal senin şiirlerin varsa bizimde denemelerimiz var  güzel olmasada olur D:D:

Bence en çok yorulan insanlar annelerdir.Çocuklarına karşı duyduğu kızgınlıklar,tembihler,koruyup kollamaları kısacası her hareketleri kendilerine hastır.Bizim başımıza bir iş geldiğinde bundan en çok onlar üzülür.Bazen değişik halleri vardır analarımızın,döve döve sevmesi,biz güldüğümüzde onların mutlu olması,sevgisinden  ne yapacağını şaşırması gibi bazı halleri vardır.Hepimizin yalnızca bir  tane bulunan analarımızın bu hallerine örnekler verelim.

-Anne miğdem ağrıyor.

+İç yavrum iç daha soğuk su iç.

-Anne fen kitabımı gördün mü?

+Nereye var gücünle savurduysan ordadır.

-Bu gece maç izliyeceğim anne Galatasaray üç sıfır yenerse çok güzel olur .

+İzle yavrum izle… Sene sonunda kaç sıfır göreceğiz bakalım.

-Anne ya okul  çok yorucuydu nefes nefese kaldım.

+Sen şifalı pekmezleri yemezsen böyle olur işte.

-Anne odamdayım dinleneceğim…

+Bi bakkala git gel margarin eksikte…

Bunlar analarımızın değişik hallerinden sadece birkaçıydı.Bu hallerinde çekilmez olsalarda çok komik durumları da vardır elbette.Yaptıkları  tüm şeyleri bizim iyiliğimiz için yapmaktadır,o yüzden sinirlenmememiz gerekir ve alttan almamız gerekir.

Not:Yazımı yazdıktan sonra anneme okuması için verdim ve annemin ilk sözcükleri şunlardı “Anlarsa Analar Anlar” değil “Ağlarsa Analar Ağlar” olucak oğlum senin Türkçen baya kötüymüş.Tabi  sen Türk yazarların eserlerini bırak yabancı yazarları oku olacağı buydu dedi .Bütün koca cümleyi tek nefeste söylemesine anlam veremedim.Ancak şu kesindi yazım doğru amaçlara ulaşmıştı.

Türkiye’nin Gerçek sanatçısı olan görüşlerini şarkılarında belirten Duman, 4 yıl aradan sonra 6. stüdyo albümü Darmaduman ile döndü. 

Bu albümü uzun zamandır bekliyorduk ve beklediğimize değen bir albüm olup olmadığı konusunda herkes farklı şeyler düşünüyor. Benim açımdan biraz hayal kırıklığı var. Biraz eksi yönlere de değinebilirim fazlaca ama beni sakın anti Dumancı birisi olarak görmeyin. Çünkü Türkiye’de hem çalmaktan hem de dinlemekten en çok keyif aldığım birkaç sanatçı arasında. Sevmeyen de yoktur sanıyorum.

Duman’ın yeni albümü İrlanda’nın başkenti olan Dublin’deki Grouse Lodge Recording Studios’da kaydedilmiş. Bu dört yıllık sessizliği bozan, Duman’ın müzikal açıdan doyuma ulaşıp, dinleyenlerle paylaşmadıkları her dakika kahrolmaları değil; baya baya gaza gelmeleri. Grubun hep beraber izledikleri Halk TV maratonlarının sonucu olan Darmaduman öncelikle aceleye gelmiş bir albüm bence.

Darmaduman albümünde 13 şarkı var. Bu 13 şarkının 7’si oldukça protest, 3’ü yarım aşk şarkısı, geri kalan 3 şarkının ise ne hakkında olduğuna dair en ufak bir fikrimiz yok.
Darmaduman, klasik bir Duman albümü özelliklerini ise pek tabii taşıyor. İstinasız bütün şarkılardaki 1.47 ile 2.25 arası nereden çıktığı belirsiz, ama benim aşık olduğum gitar sololara ayrılmış durumda. 

Albümün genel görünüşü ve içerisinden çıkanlar bu şekilde. 
Kapak genel olarak yine gösterişten uzak ama şık 
 

Ne demek istediği açık.  Her zaman yeri farklıdır bende 

Söylenecek söz olabilir mi? 

Tam gazla çalışır konumda iken bir anda “Oilivaligoyoooğğ” diye bir ses duyacaksınız. Korkmayın, albümün 3. şarkısı Deli başladı. Kaan Tangöze gitar taklidi yaptı az önce. 

Eğlenceli olmuş, coşturan cinsten. Ayrıca Kaan Tangöze’nin çıkardığı sesleri çıkarmaya çalışmak eğlenceli oluyor, tavsiyedir 

Amaa gitar solosu yine benden 10/10

Ben sevdim tabiiki şarkıyı, sevmeyenleri de vardır belki ama oilivaligoyoooğğ 

 

Ardından albümün ilk video çekilecek parçası Yürek geliyor. Bu şarkının aşk şarkısı olduğuna eminiz. İçinde meydan, yıkmak, bağırmak geçmeyen yegane şarkı. Yine de bir “oyuna gelme” lafı var ama yok yok eminiz aşk şarkısı bu. 

Çoğu kişinin dilinde şimdiden. Melodisiyle, sözleriyle herşeyiyle “tamamdır” dedirten cinsten bir Ari Borakas eseri -Duman’ın basçısı- 

Benden de 10/10.

 

Yürek’in ardından albümün en iyi şarkısı olan Köpekler başlıyor.Tokat gibi. Verilmek isteneni de direk veriyor. Defalarca replay replay yapıp doyamayacağınız bir şarkı.

Sözleri az, öz ve sert!

 

Söz ve müziği Batuhan Mutlugil’e ait yine çok çok sevdiklerimden. 

Gerçekten harika!

Saldır;

(YouTube’da orjinal halini bulamadığım için buradan dinleyebilirsiniz kayıtları)

 Saldır: Yine coşturan, farklı bir o kadar da eğlenceli bir şarkı çokça sevdim 

Kolay Değildir: Konserlere gidenler bilir bu şarkının Duman yorumunu ama stüdyo kaydı da eşsiz olmuş, en iyilerinden..

Gönül İster: Albümde az sayıda bulunan aşk şarkılarından, solosu çok fena 

Gözleri Kanlı: Yine bir Ari Barokas eseri, yine bir siyasi parça Herşeyiyle nefis.

Öyle Dertli: Yine bayıla bayıla dinlediğim şarkıdır kendisi. Batuhan Mutlugil imzalı. Benim belki en sevdiğim 

Melankoli: En bayıldığım şarkı, her gün mutlaka dinlediğim yegane şarkı, a-şı-ğı-yııım.

 

Sınana Sınana: Albümdeki tek Cengiz Baysal şarkısı. Yine siyasi mesajlar var, biraz da reggae havası var, farklı olmuş, nefis olmuş 

 

Şarkıları böyle inceleyebiliriz ama Kaan’ın vokallerini çok beğenmediğimi söylemeden edemeyeceğim şarkıları güzelleştiren şeyler Batuhan’ın gitar soloları bence.

Birkaç parçayı saymazsak aceleye gelmiş bir albüm olduğunu düşünüyorum ama Duman’dır bu dinlenir 

 

 

       #kayipsolanahtari’na çok teşekkürler